Vesayet, kanunda belirtilen hallerde bazı erginlerin veya velayet altında olmayan çocukların kişisel ve maddi menfaatlerini korumak amacıyla hukukumuzda düzenleme altına alınmıştır.
Vesayet altına alınan herkese bir vasi tayin edilir. Vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür.
Vesayeti gerektiren haller Türk Medeni Kanunu’nda şu şekilde belirtilmiştir:
- Yaş Küçüklüğü Nedeniyle Vesayet: Velâyet altında bulunmayan 18 yaşından küçük her çocuk vesayet altına alınır.
- Kısıtlanma Nedeniyle Vesayet: Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Ayrıca savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı ve malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin de kısıtlanır.
- Hürriyeti Bağlayıcı Hapis Cezası Nedeniyle Vesayet: Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır.
- Kişinin Kendi İsteği Üzerine Vesayet Altına Alınması: Yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir.
Vesayet davaları, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Bu davalar basit yargılama usulüne göre görülür ve hasımsız olarak açılır. Vasi olarak atanacak kişi ergin olmalı, engelli veya kısıtlı olmamalı, vasiliğe zaman ayırabilecek birisi olmalıdır. Ayrıca haklı sebepler engel olmadıkça öncelikle eş veya yakın hısımlarından birisi bu göreve atanabilecektir. Kısıtlılar, kamu hizmetinde yasak almış ya da haysiyetsiz hayat sürmüş olan kişiler ile menfaatleri vasi atanacak kişiyle çatışan ve vasi atanacak ile arasında husumet bulunan kişiler vasi olamazlar.
Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetimi veya isteği sebebiyle kısıtlanacak kişiler hakim tarafından dinlenilmeden kısıtlanamaz. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ise ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hâkim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir.
Kısıtlama kararı kesinleşince hemen kısıtlının yerleşim yeri ile nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilân olunur. Kısıtlama kararı, iyiniyetli üçüncü kişileri ilândan önce etkilemez.
Vasilik görevi, vasinin ölümü veya fiil ehliyetinin son bulması ile sona erecektir. Aynı zamanda vasilik süreye tabi olduğundan sürenin dolmasıyla süre uzatılmadan son bulacaktır. Vasi, görevini ihmal eder veya yetkilerini kötüye kullanır, borç ödemeden acze düşer ise vesayet makamı görevden alır. Vesayet makamı gerekli araştırmayı yaptıktan ve vasiyi dinledikten sonra vasiyi görevden alınacaktır.