İCRA ve İFLAS HUKUKUNDA ŞİKAYET

Şikayet, icra ve iflas hukuka özgü bir hukuki çaredir. İcra takibinin taraflarının veya hukuki yararı bulunan kişilerin, icra ve iflas dairelerinin hukuka veya olaya uygun olmayan işlemlerinin iptalini veya düzeltilmesini ya da yapılmayan veya geciktirilen işlemin yapılmasını icra mahkemesinden talep etmesine şikayet denir.

Şikayet yoluna icra ve iflas dairelerinin yaptığı işlemler için başvurulabilir. Kanunda bazı hallerde icra ve iflas dairelerinin işlemleri dışında da şikayet yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Şikayete konu işlemin, icra memuru tarafından İcra ve İflas Kanunu’ndan aldığı yetki ile yapılmış olması gerekmektedir. Bu kanuna dayanmayan işlemler şikayet konusu olamaz.

Şikayet yoluna başvuran kişinin, şikayet konusu işlemden zarar görmüş olması şart değildir. Ayrıca icra dairesinin de kusurlu olması gerekmemektedir.

ŞİKAYET SÜRESİ ve ŞİKAYET NEDENLERİ

Kural olarak şikayet yoluna, şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük süre içerisinde başvurulur. Söz konusu işlem ilgiliye tebliğ edildiyse yedi günlük süre tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Eğer işlem ilgiliye tebliğ edilmediyse yedi günlük süre işlemin öğrenildiği tarihten itibaren işleyecektir. Şikayet eden taraf, şikayete konu işlemi öğrendiğini iddia ettiği tarihi ispat etmek zorunda değildir. Ancak karşı taraf şikayet edenin söz konusu işlemi daha önce öğrendiğini iddia ve ispat edebilir. Ayrıca bazı hallerde şikayet süresinin başlayacağı tarih kanun tarafından belirlenmiştir. Bu hallerde yedi günlük süre kanunun belirlediği tarih itibarı ile işlemeye başlayacaktır. Yedi günlük süre hak düşürücü süredir. Bu süre içerisinde şikayet yoluna başvurulmazsa icra memurunun yaptığı işlem kesinleşir.

Yedi günlük hak düşürücü süreye tabi olmayan istisnai haller de vardır. Şikayetin, bir hakkın yerine getirilmemesi veya bir hakkın sebepsiz sürüncemede bırakılması nedenleri ile yapılması durumunda şikayet süreye bağlı olmayacaktır. Ayrıca Yargıtay, kamu düzenine aykırı işlemlere karşı yapılacak şikayetin de süreye tabi olmayacağını kabul etmektedir. Bu durumda maddi hukukun emredici hükümlerine aykırı veya hukuken mevcut olmayan ve hiçbir sonuç doğurmayan işlemler de süresiz şikayete tabi olacaktır.

Şikayet nedenlerini dört başlık altında incelemek mümkündür.

1-İşlemin kanuna aykırı olması: Bir kanun hükmünün hiç uygulanmaması ya da yanlış uygulanmasıdır. Buradaki “kanun” kelimesinden anlaşılması gereken İcra ve İflas Kanunu ve icra ve iflas hukuku ile ilgili diğer kanun, tüzük ve yönetmeliklerdir.

2-İşlemin hadiseye uygun olmaması: İcra memuruna takdir yetkisi tanınan hallerde, icra memurunun takdir yetkisini kullanarak yaptığı işlemin olayın koşullarına uygun olmamasıdır.

3-Bir hakkın yerine getirilmemesi: İcra memurunun görev ve yetkisi dahilindeki işlemi yapmayı reddetmesi durumudur. İcra memuru, yetki alanına giren ve kanuna uygun olarak kendisinden talep edilen işlemi yapmakla mükelleftir. İcra memurun, yetki alanına giren ve kanuna uygun olarak kendisinden talep edilen işlemi yapmayacağını açıklaması veya sessiz kalarak bu işlemi yerine getirmemesi durumunda hakkın yerine getirilmemesi durumu ortaya çıkar. Bu durumda şikayet süreye tabi değildir.

4-Bir hakkın sebepsiz yere sürüncemede bırakılması: İcra memurunun kendiliğinden veya ilgililerin talebi üzerine yapması gereken işlemi; bu işlemin yapılması için öngörülmüş olan süre içerisinde veya makul bir süre içerisinde, haklı sebebi olmaksızın yerine getirmemesi durumudur. Bu durumda şikayet süreye tabi değildir.

Şikayet nedeninin hakkın yerine getirilmemesi mi yoksa hakkın sürüncemede bırakılması mı olması gerektiğinin tespitini yapmak bazı durumlarda mümkün olmamaktadır. Bu durumda şikayet her iki nedene de dayanılarak yapılmaktadır.

ŞİKAYET USULÜ ve ŞİKAYETİN SONUÇLARI

Başvuru icra mahkemesine yapılmalıdır. İcra mahkemesine yapılan başvuru üzerine şikayet incelenir ve karara bağlanır. İcra dairesine yapılan şikayet başvurusu hukuki sonuç doğurmaz. Şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesi şikayeti incelemeye yetkilidir, bu kesin yetkidir. Şikayet başvurusu dilekçe ile yapılabileceği gibi icra mahkemesi önünde sözlü olarak yapılan şikayet beyanının tutanağa geçirilmesi yoluyla da yapılabilir. Şikayet bir dava olmadığından, başvuruda bir karşı taraf belirtmek gerekmemektedir.

Kanunda aksine bir düzenleme olmayan durumlarda icra mahkemesi duruşma yapılmasının gerekliliğini takdir edecek, buna göre inceleme duruşmalı veya duruşmasız olarak yapılabilecektir. İcra mahkemesi şikayet incelemesi sırasında tanık dinleyebilir, bilirkişi görevlendirebilir ve keşif yapabilir.

Mahkeme gerekli görürse kendiliğinden veya talep üzerine, şikayet incelemesi sonuçlanınca kadar icra takibinin durmasına karar verebilir. Şikayet icra takibini kendiliğinden durdurmaz.

Mahkeme inceleme sonucunda başvurunun reddine veya kabulüne karar verecektir. İcra mahkemesinin kararına karşı bölge adliye mahkemesinde istinaf yoluna başvurulabilir.

Şikayetin Reddi:

İcra mahkemesi başvuruyu; şikayet süresi içerisinde yapılmadıysa usulden, şikayet nedenleri yerinde değilse esastan reddedecektir. Şikayet incelemesi yapılırken icranın durdurulmuş olması durumunda ret kararı ile birlikte icra takibi devam eder.

Şikayetin Kabulü:

Şikayetin kabulü durumunda verilen karar tüm ilgililer hakkında hüküm ifade eder. Şikayetin kabulü durumunda şikayet konusu işlemle ilgili üç şekilde karar verilebilir:

1-Şikayet konusu işlemin iptali:  İptal kararı verilmesi durumunda söz konusu işlem; bu işleme dayanılarak yapılan diğer işlemlerle birlikte, geriye etkili olarak iptal edilir. İcra memurunun iptal kararı üzerine yaptığı yeni işleme karşı da şikayet yoluna başvurulabilir.

2- Şikayet konusu işlemin düzeltilmesi: İstisnai bir durum olmakla birlikte İşlemin dosya üzerinden düzeltilmesi mümkün olduğu hallerde bu karar verilebilir. Bu karar verildiği andan itibaren sonuç doğurur, geriye etkili değildir.

3-İşlemin yapılmasını emretmek: Mahkeme, icra memurunun işlemi haklı bir sebep olmaksızın yapmadığı veya geciktirdiği kanısına varırsa, icra memuruna ilgili işlemi yapmasını emreder. Mahkeme söz konusu işlemi kendisi yapamaz. İcra memuru bu karara karşı direnemez, kendisine yapılması emredilen işlemi yapmak zorundadır.

Stj. İsmail Can AKSU

KREATİF HUKUK