KIDEM TAZMİNATI ALMA ŞARTLARI NELERDİR?

KIDEM TAZMİNATININ TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ NEDİR?

Kıdem tazminatı hizmet erbabının en az bir yıl çalıştıktan sonra, yasada gösterilen sebeplerle o işyerinden ayrılması veya ölümü halinde yapılan zorunlu bir ödeme şeklidir.[1] Kıdem tazminatı hem işçinin yıpranması karşılığında ona verilen bir tazminat hem de işçiye işsiz kalabileceği dönemde ona destek olan ve onu ödüllendiren bir ikramiyedir.

KIDEM TAZMİNATI VERİLMESİNİN KOŞULLARI NELERDİR?

 Kıdem tazminatı verilebilmesi için öncelikle iş sözleşmesinin yasada belirtilen şekilde sona ermiş olması gerekmektedir. 1475 Sayılı İş Kanunu’nun 14.Maddesi’ndeki ilgili düzenlemede belirtilmiştir. Buna göre;

  • İşveren tarafından 4857 sayılı İş kanunun 25.Maddesinin II numaralı bendinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenler dışında iş sözleşmesinin haksız feshedilmesi durumunda,
  • İşçi tarafından 4857 sayılı İş kanunun 24.Maddesinde sayılan nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin haklı feshedilmesi durumunda,
  • Muvazzaf askerlik dolayısıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,
  • İşçinin kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malüllük aylığı yahut toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,
  • Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda,
  • İşçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin son bulması halinde
  • Yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi isteği ile işçinin işten ayrılması halinde işiler kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar.

Bunun yanında kıdem tazminatı alınabilmesi için işçinin iş kanununa tabi olması ve işçinin aynı işyerinde veya aynı işverenin değişik işyerlerinde iş sözleşmesi ile en az bir yıl çalışmış olması da gereklidir. Süreksiz bir işte veya İş Kanunu’nun 4.maddesinde belirtilen ve iş kanununun istisnaları arasında yer alan işlerde çalışan işçiler kıdem tazminatı hak edemezler.

KIDEM TAZMİNATININ HESAPLANMASI VE ÖDENMESİ

Öncelikle işçinin bir günlük giydirilmiş kazancı bulunur. Bulunan giydirilmiş günlük brüt ücret 30 ile çarpılarak her bir çalışma yılı için ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı bulunur. Ücret tespitinde asıl ücrete ek olarak işçiye sürekli sağlanan para ve para ile ölçülmesi mümkün olan sözleşmeden ya da kanundan doğan menfaatler de dikkate alınır. Kıdem tazminatının bir yıllık miktarı en yüksek devlet memuruna ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutarı ile sınırlandırılmıştır. Kıdem tazminatının iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde derhal işçiye ödenmesi gerekir. Kıdem tazminatının ödenmediği durumlarda işçinin iş mahkemesinde açacağı dava ile hakimin fesih tarihinden veya ölüm tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile kıdem tazminatının ödenmesine karar vermesi gerekir.

KIDEM TAZMİNATINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR?

25.10.2017 tarihinden önce iş sözleşmesi sona eren işçiler için TBK 146’daki genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır. 10 yıllık süre, sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. 25.10.2017 tarihinden sonra ise İş Kanunu ek madde 3’e göre söz konusu tazminatlar için zamanaşımı süresi 5 yıl olarak değiştirilmiştir. Buna göre, 25.10.2017 tarihinden sonra iş sözleşmesi sona erenlerin tazminat alacakları için zamanaşımı süresi 5 yıl olup, bu süre yine iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Eğer siz de kıdem tazminatı konusunda profesyonel bir destek almayı düşünüyorsanız KREATİF HUKUK’un alanında uzman avukatları ile size en iyi hukuki hizmetini sağlayacağından emin olabilirsiniz.

Bizle iletişime geçmek için: https://kreatifhukuk.com/iletisim/

instagram hesabımızı ziyaret etmek için: https://www.instagram.com/kreatiflawoffice/

Twitter hesabımızı ziyaret etmek için: https://twitter.com/kreatiflaw

Linkedİn hesabımızı ziyaret etmek için: https://tr.linkedin.com/in/kreatif-law-office-a64a31214


[1] Rüştü ERİMZE, “Karşılılar ve Kıdem Tazminatı” Muhasebe Enstitüsü Dergisi, Yıl:8, Sayı:27,Şubat 1982, s.40.